Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Marketler, gıda sektörü, mobilya, konfeksiyon ve en son hazır betoncular ve çimentocularla olan diyaloglarımız ve çalışmalarımızla ciddi fiyat indirimleri uygulanmaya başlandı. Bu tabloyu görmekten memnunuz. Daha fazla rekabet, daha fazla fiyat indirimini getirecektir.” dedi.
Kocaeli Sanayi Odasının (KSO) meclis toplantısına katılan Bolat, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara verilen insani araya değinerek, “Bugün başlayan Gazze’deki ateşkes kararının devamlı olmasını umuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak başta Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde çok ciddi mücadeleyle bu ateşkes ve rehine takası çalışmaları yapıldı.” diye konuştu.
Bolat, İsrail’in masum sivillere ve yerleşim yerlerine yönelik savaş suçu işlediğini vurgulayarak, İsrail’i yaptığı katliamlar nedeniyle en şiddetli şekilde kınadıklarını, sorumluların, uluslararası ceza mahkemesinde de en kısa sürede yargılanmasını dilediklerini ve bunun için de gayret ettiklerini kaydetti.
Kocaeli’nin stratejik bir konumda olan, ülkenin en önemli sanayi şehirlerinden biri olduğuna işaret eden Bolat, kentin sahip olduğu potansiyeli rakamlarla anlattı.
Bolat, dünyanın son yıllarda salgın, savaşlar, jeopolitik gerilimler, gıda ve enerji krizleri, iklim değişikliği ve kuraklık, artan emtia fiyatları ve yüksek enflasyon gibi gelişmelere sahne olduğuna dikkati çekerek, bunların dünya ve Türkiye ekonomisine etkilerinden bahsetti.
Bu açıdan zor bir yıl yaşandığını dile getiren Bolat, şöyle devam etti:
“Ama buna rağmen Türkiye ekonomisi son 21 yıldaki başarısını, 2023 yılında da gösteriyor. İlk 6 ayda yüzde 3,9’luk bir büyüme sağladık. İhracatımızda da en azından geriye gitmedik. 6 Şubat’taki o büyük deprem felaketiyle ihracatımızda 7 milyar dolara yakın bir kayıp yaşadık, ilk 9 ay itibarıyla. Buna rağmen bu yıl inşallah mal ihracatımızı 2 milyar dolar fazlasıyla 256 milyar dolara, hizmetler ihracatımızı da 11 milyar dolar fazlasıyla 100 milyar dolara çıkaracağız.
İş dünyamızın, özel sektörün dinamizmi ve girişimciliği, ihracatçılarımızın çalışkanlığı ve girişkenliği, dünya pazarını sürekli taramaları sayesinde ülke ekonomisinin de siyasi istikrar, güçlü bir yönetim ve ekonomik reformlarla birleşmesiyle Türkiye ekonomisi, son 21 yılındaki büyüme, ihracat, istihdam artışı temposuna devam etmektedir.”
Bolat, Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilerinden bahsederek, bölge için yapılması gereken çalışmalara değindi.
“YÜKSEK GELİRLİ ÜLKELER SINIFINA GİRECEĞİZ”
Makro ekonomik hedefleri paylaşan Bolat, eylül ayının başında hükümet olarak 3 yıllık Orta Vadeli Programı (OVP), hemen ardından da 2024-2028 arasındaki 5 yıllık vadeli 12. Kalkınma Planını açıkladıklarını hatırlattı.
Bolat, Kalkınma Planında, 2028’de yıllık ortalama yüzde 5 civarında bir kalkınma hızını başarmayı ve kişi başına milli geliri 17 bin 554 dolara çıkarmayı hedeflediklerini aktararak, “Bunu başardığımız takdirde yüksek gelirli ülkeler sınıfına gireceğiz. Bunun yanında ihracatımızda, mal ihracatında 2028’de 375 milyar dolara ulaşmak, hizmetler ihracatında 2028’de 200 milyar dolara ulaşmak; böylece ülkemize 575 milyar dolar yıllık döviz geliri kazandırma hedefi doğrultusunda çalışacağız.” şeklinde konuştu.
Hükümet olarak ihracatçıların, üreticilerin, çiftçilerin, işçilerin, emekli ve memurların hep yanında olduklarını vurgulayan Bolat, “Onları enflasyona ezdirmemek, ülke ekonomisin büyütmek, kişi başına milli geliri artırmak, satın alma gücünü artırmak en temel hedeflerimiz arasında.” dedi.
Bolat, Bakanlık olarak hayata geçirdikleri projelere ve verdikleri desteklere değinerek, “Dünkü Merkez Bankası kararıyla politika faiz oranı yüzde 40’a çıkarıldı. Ama ihracatçılarımız yüzde 25,93’lük oranla EXİMBANK’tan ve diğer bankalardan ihracat kredisi olarak kredi kullanabilirler, ihracat yapmak ve döviz getirmek şartıyla.” diye konuştu.
Bakanlığın ithalat konusundaki çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Bolat, “Bu noktada Türkiye pazarını adeta bir ithalat cenneti haline getirmek isteyen ve bunun için de dünya ticaret örgütü kurallarını çiğneyerek Türkiye’ye mal satmak isteyenlere karşı da gerekli tedbirleri alıyoruz, almaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
“YEŞİL DÖNÜŞÜME VE DİJİTAL DÖNÜŞÜME ÖNEM VERİLMELİ”
Bakan Bolat, ticaret diplomasisinin, önemli alanlardan biri olduğunun altını çizerek, Türkiye’nin dünyada uluslararası ekonomide güçlü bir oyuncu olarak yer almasını sağlamayı, yeni pazar imkanları geliştirmeyi, ihracatçıların, sanayicilerin dünyayla entegre olmasını sağlamayı ve Türkiye’nin dünya ekonomisindeki ağırlığını ve payını daha fazla yükseltilmeyi amaçladıklarını anlattı.
Bolat, yazdan bu yana Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğinin modernleştirilmesi konusunda yaptıkları çalışmalara değinerek, bu konudaki görüşlerini paylaştı.
“Tüm dünyada Türkiye ile iş yapmak, Türkiye ile ekonomik ve ticari ilişkilerini geliştirme konusunda inanılmaz güçlü bir arzu ve istek var.” diyen Bolat, Türkiye’nin sahip olduğu potansiyelin önemine işaret etti.
Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümün, Avrupa Birliğine ihracat için daha fazla önem verilmesi gereken bir alan olduğuna işaret eden Bolat, “Bakanlık olarak koordinasyon görevini yapıyoruz. Özel sektör kuruluşlarımızla istişare ve koordinasyon, bakanlıklar arası koordinasyonu gerçekleştiriyoruz. Kimse bu konuları hafife almamalı. Yoksa 1 Ocak 2026’da karbon vergisi adıyla birçok firma sıkıntı çekebilir. Gerek teknik işbirliği gerekse finansal işbirliği konusunda Avrupa Birliğiyle irtibat halindeyiz.” değerlendirmesini yaptı.
“TÜKETİCİLERİN ZARAR GÖRMEMESİ ADINA HEPİMİZE DÜŞENİ GÖREVLER VAR”
Ticaret Bakanı Bolat, salgının dünya ve Türkiye ekonomisini etkilediğini dile getirerek, “Artık salgın geride kaldı. Piyasaların daha düzenli, dengeli olmasını sağlamak bizim görevimiz. Vatandaşların, tüketicilerin de zarar görmemesi adına hepimize düşeni görevler var. Türkiye’de bir antienflasyonist, dezenflasyonist mücadele programı izleniyor. Bu anlamda keyfi fiyat artışları ya da stokçuluk, fahiş fiyat gibi uygulamalar karşısında mücadele ediyoruz, bunda da kararlıyız.” diye konuştu.
Göreve geldiklerinden bu yana otomotiv sektöründe, gayri menkul sektöründe düzenleyici mekanizmalar oluşturduklarını, denetlemeleri artırdıklarını vurgulayan Bolat, şöyle devam etti:
“Gerektiğinde soruşturma ve idari para cezası uygulamasına gitmekten hiçbir zaman çekinmedik. Yeni torba kanun taslağı geliyor Meclisimize. Orada da bu noktadaki çalışmalar daha da ağırlaştırılacak. Biz ve Rekabet Kurulu, bağımsız bir kurul olarak fahiş fiyat, stokçuluk ve haksız ticari uygulamalarla mücadele etmeye kararlıyız. Marketler, gıda sektörü, mobilya, konfeksiyon ve en son hazır betoncular ve çimentocularla olan diyaloglarımız ve çalışmalarımızla ciddi fiyat indirimleri uygulanmaya başlandı. Bu tabloyu görmekten memnunuz. Daha fazla rekabet, daha fazla fiyat indirimini getirecektir. Hiç kimse de bu yeni rakamlardan batmaz çünkü hakikaten Türkiye’de son 3 yılda sanayide, tarımda, hizmetlerde, ticarette, yüksek enflasyonist dönemde çok iyi para kazanma dönemi olmuştur. Bu noktada hükümetimiz de tüketicilerin, vatandaşlarımızın, satın alma gücü düşmesin, zarar etmesin diye gelir artırıcı politikalarından da taviz vermedi. Bütün işçi, memur, emekli, çiftçi kesiminin gelirlerinin enflasyonun altında kalmamasına dikkat etti. Denetimler sonucunda, 10 ayda Bakanlık müfettişlerinin ve kurulların 710 milyon lira idari para cezası kestiğini gördük. 100 binlerin üzerinde işletme denetlendi. İşini doğru dürüst yapana saygımız sonsuz. Onların yanındayız. Bazen çürük elmalar, çürük yumurtalar olduğunda da bunları temiz sepetin içinden ayıklamak zorundayız.”
Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet’in 100. yılı dolayısıyla fiyat indirim kampanyası çağrısına katılan özel sektör kuruluşlarına teşekkür etti.
patronlardünyasi.com