Oscar Villasante, 26 yıldır Madrid’in merkezindeki Lavapies bölgesinde yaşıyor. Bu renkli semtte göçmenler ve sanatçılar, huzur içinde bir hayat sürüyor. Ancak bu durum yakında değişebilir.
62 yaşındaki kameraman, aslında İspanya Sosyalist İşçi Partisi’nden Başbakan Pedro Sánchez’i çok seviyor. Ancak hükümetin turizm ve kira politikalarının kesinlikle tasvip etmiyor: “Birçok şey vaat ediliyor ama sonuçta giderek daha fazla yatırım fonu, Lavapies’teki binaları satın alıyor. Şehir merkezinin tamamı, yatırımcılar ve lüks tatilciler için cazip hale getiriliyor. Bu, vatandaşın yararına bir politika değil.”
Madrid’in bölgesel parlamentosunda muhafazakârlar iktidarda, ancak başkentte yaşananlar İspanya’nın hemen her yerinde tekrarlanıyor ve ulusal hükümet buna karşı koymak için herhangi adım atmıyor. Özel sermaye yatırımcıları ve binaları satın alan zenginler, belediyenin yapması gereken yenileme modernleştirme çalışmalarını üstleniyor. Sonra da kiraları iki katına çıkarıyorlar.
DW Türkçe’nin aktardığına göre, örneğin Madrid’deki İspanyol-Alman varlık yöneticisi AltamarCAM’a ait Elix Rental Housing şirketi, Lavapies’teki Calle Tribulete 7’deki dairleri, apart otele dönüştürmek üzere satın almaya hazırlanıyor. Genelde yıllar önce yapılmış sözleşmeleri olan buradaki kiracılar, uzun süredir çok uygun koşullarda burada oturuyor.
Kiracılar derneği “Sindicato de Inquilinas e Inquilinos de Madrid” bu kiracıların evlerini kaybetmelerini önlemek istiyor ve Oscar Villasante’nin de katıldığı protestolar düzenliyor.
İSPANYA’NIN POPÜLARİTESİ SORUN OLMAYA BAŞLADI
Turizm, yatırımcılar için hayli kazançlı bir sektör. Bölgesel hükümetin tahminlerine göre, 2023 yılında İspanya başkentine yaklaşık 14 milyon turist geldi. Bu, bir önceki yıla göre neredeyse üçte bir oranında bir artış anlamına geliyor. Madrid’e gelen turistler toplam 15 milyar euro harcadı.
İspanya başkenti, ziyaretçiler için tam bir cazibe merkezi. Özellikle birçok Erasmus öğrencisi burada en az bir sömestr geçiriyor. İrili ufaklı çok sayıda restoran ise zengin müşterileri çekiyor. Yakında kentte bir de Formula 1 yarış pisti devreye girecek. Bu da daha çok ziyaretçi anlamına geliyor.
İspanyol istatistik ofisi INE’ye göre, 2023 yılında İspanya’ya yaklaşık 85 milyon yabancı turist geldi. Bu rakam, bir önceki yıla göre neredeyse yüzde 19’luk artış demek. Turizm patlaması sayesinde İspanyol ekonomisindeki büyüme, geçen yıl yüzde 2,5 oranında artarak tüm uluslararası beklentilerin üzerine çıktı.
Ancak Villasante uyarıyor: “Katalonya ve Endülüs’te, haftalardır devam eden kuraklık nedeniyle olağanüstü koşullar yaşanıyor. Çiftçiler artık tarlalarını doğru dürüst sulayamadıkları için protesto gösterileri düzenliyor ama turizm açısından hiçbir kısıtlama yok.”
Son yıllarda Barselona, Mallorca ve İbiza gibi tatil bölgelerinde, halk arasında kitle turizminin olumsuz etkilerinden duyulan memnuniyetsizlik giderek artıyor. Tatilcilere daha da bağımlı olan Kanarya Adaları’nda da 2023 yılında protestolar arttı.
İspanyol iş dünyası derneği CEOE, ülkede turizme karşı yeni bir düşmanlıktan bahsediyor. Lobiciler de turizm sektörünün, İspanya’nın refahının garantörü olduğu konusunda uyarıyor. Resmî verilere göre, sektörde yaklaşık üç milyon kişi istihdam ediliyor.
TURİZM EKONOMİNİN İTİCİ GÜCÜ
İspanyol turizm derneği Exceltur’a göre geçen yıl sektör, 186 milyar euroluk bir ciro yaptı. Bu da toplam gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 12,8’ini oluşturdu. Dernek, 2024’te bu oranın yüzde 13,4’e çıkmasını bekliyor.
İspanya’ya yılın ilk ayında da turist akını devam etti. Yaz dönemi için rezervasyonlarda da daha şimdiden büyük bir patlama söz konusu, Sadece Madrid ve Barselona metropolleri değil, Kanarya ve Balear Adaları da neredeyse dört mevsim boyunca aşırı kalabalık. Malaga ve Sevilla gibi şehirler de turistler tarafından adeta istila edilmiş durumda.
Aslında Sánchez hükümetinin amacı, ülkenin turizme olan bağımlılığını azaltmaktı. Bu, turistik merkezler üzerinde yıkıcı bir ekonomik etki oluşturan koronavirüs salgınından alınan dersti.
Geçen yaza kadar Balear Adaları’nın sosyalist hükümet başkanı olan Francina Armengol da bu hedefi benimsiyordu. Bölgede yaşayan Alman emlakçı Matthias Meindel, “Yerel hükümet, adalardaki spekülatif yatırımcıları durdurmak için önlemler aldı ve örneğin Palma’da kruvaziyer turizmini kısıtladı. Bu bir sürdürülebilirlik stratejisiydi” diyor.
Barselona’nın 2023 yılına kadar belediye başkanı olan Ada Colau’nun da benzer öncelikleri vardı. Sekiz yıllık görev süresi boyunca AirBnB ve diğer kısa süreli konaklama simsarlarına karşı savaş ilan etti. Ancak bu durum, Barselona’nın turistler için cazibesini azaltmadı. Aksine, kente 2023 yılında yaklaşık 26 milyon turist geldi.
MADRİD HALKI BARSOLANA GİBİ OLMAKTAN KORKUYOR
Barselona’da turizm arttıkça, organize hırsızlık ve diğer suçlarda da bariz bir artış kaydedildi. Kiracılar derneği “Sindicato de Inquilinas e Inquilinos de Madrid” bu durumun yakında İspanya’nın başkentinde de yaşanabileceğinden korkuyor. Şehirde yapılan bir ankete katılan vatandaşların yüzde 27’si, 2023 yılındaki en büyük sorunun, güvenlik eksikliği olduğunu belirtti.
Apart otel ve pansiyon sahipleri, artan turist sayısı karşısında sevinçten ellerini ovuştururken, Lavapies’deki Calle Tribulete 7’nin kiracıları, yaşam alanlarının ve geçimlerinin tehdit altında olduğunu düşünüyor. Oscar Villasante, son olarak şu çağırıyı yapıyor: “Önemli olan, her şeyi ölçülü ve dengeli yapmak. İspanya, güvenli ve huzurlu bir tatil beldesi olarak sahip olduğu iyi şöhreti kaybetmek istemiyorsa, ulusal hükümet ve yerel sivil toplum temsilcileri, ipleri ellerine almak zorunda.”
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)